Taşeron İşçilere Kadro Tüm Yanlarıyla Ele Alındı
Taşeron işçilerin kadroya geçirilmesi süreci 21 Mart 2016 tarihinde TBMM Meclis gündemine gelecek olan kanun tasarısı ile büyük bir ölçüde şekillenecek. Peki bu konuda genel durum ne?
Kamu Personeli Alımı haber sitesi olarak kamuda çalışan Taşeron İşçilerin kadroya geçirilmesi ile ilgili son günlerde gazetelerde, sosyal medyada ve halk arasında yer alan haberlere dikkat çekmek istiyoruz. Haberimizde taşeron işçilerin kadroya alınması hususunu tüm yönleriyle ele alacağız.
Taşeron işçilerin kadroya alınması hususunda her geçen gün yeni yazı yazılmakta, bazı günler hepsi kadroya alınmalı, bazı günler hiç biri alınmamalı tarzında haberler yapılmaktadır. Kamuda personel alımının boşluğunda kendine yer bulan taşeron sınıfının oluşması başlı başına yanlış politikaların ürünüdür.
Kamudaki taşeron işçi alımı uzun yıllardır uygulamada yer alan bir modeldir. Kamuda esnek olarak kullanılabilen bu modelde personel alımları Ak Parti hükümeti zamanında büyük bir ölçüde sayıları artmıştır. Çalışan sayısı arttıkça hükümetten kadro talepleri baskısını arttıran gurup sonunda 1 Kasım 2015 seçimlerinde tüm partilerin ortak vaatleri arasında yer almıştır.
Kamuda istihdam edilen Taşeron işçiler kadroya alınırsa ne tür zorluklar çıkabilir: Tabiki ilk olarak Kamu Personeli Seçme Sınavına girerek başarı elde eden genç işsizlerin büyük tepkisine neden olmaktadır. Zira taşeron işçi olmak için herhangi bir sınav şartı yer almamaktadır.
Taşeron işçiler arasında ayrım yapılarak (kıstas ne olursa olsun) bir kısmının kadroya alınması diğer tarafta kadroya geçmek için bekleyen yüzbinlerce kişinin kadroya alınmaması büyük bir hayal kırıklığına neden olacaktır.
Özellikle Belediyelerde kullanılan bu istihdam biçiminde taşeron işçiler zor işlerde çalıştırılabilirken, kadrolu işçilerin zor işlere yönelmemesi ayrı bir muamma. Ayrıca günümüz şartlarında önemli bir iş kapısı olan işverenler için bu kapıdan ekmek beklemek hayal olacak.
Taşeron işçiler iş güvencesi olmadan çalıştırıldıklarından dolayı kadroya geçirilmeleri halinde iş güvencesi ile beraber bir rahatlama ve işlerde yavaşlamalar olacaktır. Ayrıca Devlet denediği bu modeld başarısız olacak ve eski düzende çalışma şekillerine geri geçilmiş olacak.
Asıl fırtına asıl iş ile yardımcı iş tanımı yapılırken kopacak. Bakanlar kurulunun yetkisinde olan bu durum, kurumlar tarafından çalıştırılabilecek yardımcı işler sınıfının belirlenmesi ile bitecek. Yapılacak ayrım sonucunda kimileri sevinirken kimileri üzülen taraf olacak.
HABERE YORUM KAT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.